İyi günler
Duyduk ki Avrupa Gönüllü Hizmeti diye bir şey duymuşsun ve yararlanmak istiyormuşsun. Yurtdışı, gezi, dil eğitimi falan gibi kavramlar kafanı kurcalıyormuş. Tam da ne olduğunu anlamamışsın ama başvurmakta fayda var diye düşünüyorsun.
Başvurayım deyip sağa sola ilginç epostalar atmanı ve çevrene yarım çeyrek sorular sormanı önlemek için bu dosyayı hazırladık. Çünkü açıkçası kendini ve bağlı bulunduğun toplumu sıklıkla rezil ediyorsun. Deneyimlerimiz bize bunu gösterdi en azından.
Bu konuda başta www.ua.gov.tr olmak üzere birçok yerden net ve güzel bilgiler edinebilirsin, ancak bunu demenin yeterli olmadığını biliyorum. Bu nedenle sana Avrupa Gönüllü Hizmeti'ni özetlemeye çalışacağım. Bu işe bulaşmaya kararlıysan seni şöyle bir güzergah bekliyor:
Kararlıysan devam edelim. Öncelikle bu işin şartlarından konuşalım:
Yaş sınırı:
18 – 30 yaş aralığında olman gerekiyor, değilsen okumayı bırakabilirsin. Ayrıca takvim yaşı önemli, içinde olduğun yaş değil!
Devam edelim:
Avrupa Gönüllü Hizmeti (metinde bundan sonra AGH olarak adlandırılacak) Avrupa Birliği tarafından sağlanan bir imkan olup Türkiye'nin de dahil olduğu bir eğitim çalışmasıdır. Yani bu işe dahil olmak isteyince bir şirketle ya da seyahat ajansıyla çalışmıyor olduğunu bilmelisin. Dolaylı olarak devletten destek alıyor olacaksın.
Peki nedir AGH?
Biraz başa dönelim.
Toplumumuzda grup halinde kar amacı gütmeden çalışmalar yapan kişiler bir kimlik edinmek adına dernekler kurarlar. Duymuş olmalısın, bunlara sivil toplum kuruluşu(STK) adını veriyoruz. Ayrıca devlete bağlı çalışan kuruluşların da (belediye, üniversite vb. ) ve yeni dönemde şirketlerin de topluma faydalı çalışmalar yapıyor olduğuna rastlamışsındır. Avrupa'da da benzer çalışmalar yapan STK'lar ve devlet kurumları var, Türkiye gibi.
Bu tür kuruluşlar topluma faydalı çalışmalar yaparken insan gücüne ihtiyaç duyarlar. AGH ile de farklı bir ülkeden bir gönüllüyle çalışma imkanına kavuşurlar.
Örnek vermek gerekirse; yardım dağıtmak, çöp toplamak, kanser hastası çocuklarla akvitiler yapmak gibi çalışmalar bu tür kuruluşların aktiviteleri olabilir. Sen de eğer bir gönüllü olmaya karar verdiysen gittiğin kuruluşlarda bu ya da buna benzer bir çalışmada yer alacaksın demektir.
Kısacası temel olarak AGH başka bir ülkede 2 hafta – 1 yıl süre boyunca topluma yarar sağlamayı amaçlayan bir kuruluşa gidip onlara yardım etme çalışmasıdır.
Hiç gönüllülük yaptın mı bilmiyorum ama önce kendini böyle bir şey yaparken kafanda canlandır. Eğer yapamam bu tür çalışmalar diyorsan okumayı bırakabilirsin.
Ulusal Ajansın sunduğu onlarca programdan birisi olan AGH ile 18-30 yaşları arasında yüzlerce gencimiz mezuniyet ve dil yeterliliğine bakılmaksızın, 1 yıla kadar Avrupa’da diledikleri bir ülkede gönüllü faaliyetlerde yer alarak yabancı dillerini geliştirebilmekte, yepyeni bir dil öğrenebilmekte kültürlerarası iletişim becerilerini artırabilmekte, hiç tanımadığı yeni bir ortamda çalışabilme ve iletişim kurabilme stratejilerini öğrenebilmekte ve bu sayede ülkeye döndüklerinde kazandıkları özgüvenle iş piyasasında seçeneklerini çeşitlendirebilmektedirler.
Çalışabilecek misin böyle?
AGH'nin ne olduğunu anladığına göre ne olmadığını konuşalım biraz da.
Dil EÄŸitimi deÄŸildir.
AGH'yi dil kursu sananlar var aramızda. AGH ile başka bir ülkeye gidiyor olmandan dolayı o ülkenin dili ve yanında (muhtemelen) ingilizce öğrenme şansına sahip olacaksın. Hatta sana ülke dili için basit bir eğitim de verilecek. Bu eğitim sıklıkla haftada en fazla dört saat olmakta. Yani yalnızca dil öğrenmek için gidiyorsan AGH senin için iyi bir seçenek değil. Hem piyasada birçok dil kursu var.
Ücretsiz seyahat – turistik tur değildir.
Gidenlerin fotoğraflarını görüyorsun, diyorsun güzel iş. Ama onlar çöp toplarken ya da yaşlılarla garip oyunlar oynarkenki fotoğrafları paylaşmıyorlar. Bank boyarkenki resimler nette yok nedense? AGH ile gittiğinde haftada en az 35 saat gönüllülük yapman gerekiyor. Bu kadar gönüllü bir insan değilim diyorsan okumayı bırakıp turların web sitelerine girebilirsin.
Ä°stihdam deÄŸildir.
Yeni mezunsun belki de, ya da işsizsin ülkende. Şu ülkeye kapağı atayım da orda iş bulurum diyorsan yanılıyor olabilirsin. Vizen çalışma iznine sahip olmanı sağlamayacak. Ayrıca yapacağın işler herhangi bir çalışanın yerine geçmeni sağlayacak türden işler değil. Halihazırda devam etmekte olan çalışmalara yardımcı olmak üzere gideceksin. Maddi eder oluşturacak herhangi bir çalışmada yer alamazsın, dernekte profesyonel manada çalışamazsın. Basit yardım çalışmaları yapabilirsin ancak. Elbette ki kendini gösterip projeni tamamlayıp dernekte profesyonel çalışmaya başlayabilirsin ama proje sürerken yapamazsın.
Ãœniversite eÄŸitimi deÄŸildir.
Okuldaki derslerin yerine saydırma şansın yok bu projeyi. Transkript de vermiyorlar. Orda bulunduğun süre içinde ordaki bir eğitim kurumuna kayıt yaptırıp okumaya başlayamıyorsun.
Ama AGH ile şu haklara sahip olacaksın:
Vize masrafın, vize ulaşım masrafın, gideceğin ülkeye ulaşımın, orda insani şartlarda konaklama gereksinimin, gıda ihtiyacın, gerekiyorsa gönüllü çalışma yapacağın yere ulaşımın, temel dil eğitim masrafın karşılanacak. Ayrıca aylık belli bir cep harçlığına sahip olacaksın. Projen tamamlanınca youthpass adı verilen bir sertifika alacaksın. Haftada iki gün, buna ek olarak da ayda iki gün izin hakkın var.
Başvuru süreci
AGH yapmak için temelde iki tür kuruluşa ihtiyacın var: Gönderen kuruluş (sending) ve Ev sahibi kuruluş. Gönderen kuruluş bulunduğun ülkede yer alan ve bu projelerde bulunmaya yetkilendirilmiş kuruluş anlamına geliyor. Tabi seni de göndermek istiyor olması gerekecek.
Ev sahibi kuruluş ise gidip gönüllülük yapmak istediğin kuruluş demek oluyor. Ev sahibi kuruluşların sıralı tam listesi:
http://europa.eu/youth/evs_database
İlk önce ne üzerine gönüllülük yapacağına karar vermelisin.
Yukardaki web sitesi aracılığıyla kendine uygun ev sahibi kuruluşlar seçeceksin. Bunu yaparken arama motorunda kuruluşların çalıştığı konuları ana başlıklarıyla görebilirsin. Eğer ki tarih üzerine çalışan bir kuruluş istiyorsan ona göre araştırmalısın.
Bu noktada ülke seçimi, aktivitelerin incelenmesi vb. ayrıntılar tercihine kalmış. İlgili kuruluşların eposta adreslerini toplayıp bu kuruluşlarla iletişime geçmen, onlara cv ve motivasyon mektubu göndermen gerekiyor. Bu arada H hostun kısaltması, H olan kuruluşlara bakacaksın.
Özgeçmiş ve Motivasyon Mektubu
Öncelikle söyleyelim, bu iki dosya da ingilizce hazırlanmalı.
Özgeçmiş
Herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından özel bir amaçla istenen ve kişinin hayatını, yeteneğini, iş yapma gücünü ortaya koyan (belgeleyen) tanıtım yazısına öz geçmiş denir.
Bu konuda önerilen özgeçmiş türü, AB'de kabul gören europass'tır. Nette birçok örneği var.
Motivasyon mektubu
Motivasyon mektubu başvurmakta olduğun hususu neden istediğini anlatmaya çalıştığın, bu çalışmada yer almak istemendeki doğrudan ve dolaylı nedenleri belirttiğin bir yazıdır.
Bu mektubun birinci kısmında kendinizi ve önceki deneyimlerinizi ana hatlarıyla anlatabilirsiniz. İkinci kısım ise söz konusu ev sahibi kuruluş ve proje ile ilgili olmalı ve her ev sahibi proje için ayrı olacak yazılmalıdır.
Karşı kuruluş seni bu iki dosya ile tanıyacağından özellikle motivasyon mektubunda kendini çok iyi tarif etmelisin. Zayıf ve güçlü yanlarından söz etmeli, yapacağın gönüllü çalışmalarla ilgili olabilecek iyi yanlarını net olarak belirtmelisin. Ayrıca neden özellikle bu çalışmada yer almak istediğini güzel ve usturuplu şekilde anlatmalısın.
Unutma, ev sahibi kuruluş alacağı gönüllüyü motivasyon mektubuna göre belirliyor!
Aramızda gidip milletin motivasyon mektuplarından kopyala yapıştır yapanlar var. Biliyoruz bu arkadaşları. Ev sahibi kuruluşlar da biliyor artık. Geldi mi hemen siliyorlar. O bakımdan farklı bir şeyler yaz, kendinden söz et, uzun olmak zorunda değil. Zaten gerçekten aktiviteler kafana yattıysa, yapmak istiyorsan güzel şeyler yazacağından eminim. Lütfen özen göster motivasyon mektubuna.
Ev sahibi kuruluşa tonla başvuru geliyor senin gibi. Kendi işine yarayacak, eli yüzü düzgün, dürüst, zeki, çevik, ahlaklı bir gönüllü bakıyor o da. Gelmişken iyisinden gelsin diyor yani.
Bu iki dosyan hazırsa gitmek istediğin kuruluşlara ait eposta adreslerine eposta atabilirsin. Bir nokta daha var, bazı kuruluşlar gönderen kuruluş da isteyebiliyor senden.
Gönderen kuruluş
Yine aynı web sitesinden Türkiye'deki S olan (sending) kuruluşları bulup bu kuruluşlarla iletişime geçeceksin. Önerim kendi ilindeki bir kuruluşa başvurmandır. Hem kolaylık olur, yüz yüze görüşürsün. Bahsettiğim özgeçmiş ve motivasyon mektubunu gönderen kuruluşunun senin adına göndermesi daha uygun olur.
Unutma, amacını iyi açıklayan bir içeriğe sahip, kendini tanıttığın, her kuruluşa özel olarak gönderdiğin, ekinde özgeçmiş ve motivasyon mektubu bulunan bir eposta adresine her zaman yanıt gelir.
Bazı kuruluşlar bir soru – cevap formu da talep edebilir senden, bunları da takip etmelisin. Kuruluşa özel başvuru formlarını da en kısa zamanda doldurup yollamalısın. Ulaşılabilir olmalı, eposta kutunu sık kontrol etmelisin. Soruların için ulusal ajansa ve gönderen kuruluşuna başvurmayı unutma.
Hadi şimdiden hayırlı olsun!